Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, partisinin X hesabı üzerinden yayınlanan videoyla yaklaşan yerel seçimlere ilişkin yurttaşlara seslendi. 31 Mart gününe ilişkin çağrıda bulunan Baş, “Biz yalancılardan daha güçlü, zalimlerden daha cesur, korkaklardan daha kararlıyız. Bu yüzden ‘Birlikte yapabiliriz’ diyoruz” ifadelerini kullandı.
31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlere 4 gün kala, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, X üzerinden yurttaşlara çağrıda bulundu.
TİP’in resmi X hesabından yapılan paylaşımda, “Bu ülke devrimcilerini özlüyor, biliyoruz. Devrimcilerin inancını, umudunu, erdemlerini arıyor, biliyoruz. 31 Mart’ta hırsızlık, arsızlık, yolsuzluk düzenine karşı devrimcilerin dürüstlüğüne güvenin” ifadeleri yer aldı.
‘BU TOPRAKLARDA EŞİTLİĞİN VE ÖZGÜRLÜĞÜN ADİL RUHUNU ARIYORUZ’
Erkan Baş, “Yalancılardan daha güçlü, zalimlerden daha cesur, korkaklardan daha kararlıyız” ifadelerini vurguladığı konuşmasında, yurttaşlara şu sözlerle seslendi:
“Sevgili dostlarım, arkadaşlarım, yoldaşlarım ve şu an beni dinleyen, izleyen değerli halkımız,
Sandıklara gidip oy kullanmamıza çok az bir zaman kaldı. Yeterince konuştuk ve olabildiğince duygularımızı, düşüncelerimizi sizlere aktarmaya çalıştık. Elbette imkan ve olanaklarımız kadar seslenebildik sizlere. Televizyonlarımız yok, gazetelerimiz, dev medya ağlarımız yok, biliyorsunuz. Ama elimizden geldiğince sizlere ulaşmak, sesimizi duyurmak için çaba harcadık. Alanda çalışan arkadaşlarımızı belki gördünüz, belki görmediniz ama hepsi pırıl pırıl insanlardı. Devrimcilerdir onlar. Karşılıksız bu halka bağlı yoldaşlarımız, arkadaşlarımızdır. Tam da bu yüzden gurur duyuyorum, gurur duyuyoruz onlarla.
Bu halkı yalansız ve çıkarsız seviyoruz biz. Bunu söylediğimizde ağzının kenarıyla gülenler görüyoruz. Bu duruşumuzun altında hinlik arayan, kötücül bakışlarla karşılaşıyoruz. Ve en kötüsü ne biliyor musunuz? En kötüsü bu halka karşı inancını kaybetmiş, onun iradesine, duygularına yabancılaşmış ve içinden çıktığı topluma düşmanlaşmış o çirkin anlayışla pek çok yerde karşılaşmamız. İşte bu yaklaşım iktidarın toplumun kılcal damarlarına kadar sızdığının en büyük göstergesi. Altını çizerek söylemek istiyorum: Biz buna karşı bir duruşu, bir ahlakı, bir mücadeleyi kurmaya çalışıyoruz. Tüm toplumu yaşayan ölülere çeviren, kimsenin kimseye saygı duymadığı, çıkarsız yaklaşmadığı, kardeşin kardeşe düşman hale getirildiği, kimsenin birbirine güvenmediği ve herkesin sırtında saplanmış birden çok hançerle gezdiği, ihanetlerin, aldatmaların, sahtekarlıkların baş tacı edildiği bu topraklarda eşitliğin ve özgürlüğün adil ruhunu arıyoruz. Onu bulmak ve yeniden halka kazandırmak için…
‘KARARLILIĞIMIZI SINAYANLARIN BULACAĞI TEK ŞEY, YİNE KARARLILIĞIMIZ, İNADIMIZ OLACAKTIR’
Dostlarım, kardeşlerim, bunun zor olduğunu biliyoruz. Ve evet, bazen zorlanıyoruz. Etrafımızı çeviren kötülüğün farkındayız. Gücünü üstümüzde sınayan ve irademizi kırmak için operasyonlar planlayanların da elbette farkındayız. Çıktığımız yolun tehlikelerle dolu olduğunu, bizi yolumuzdan geri döndürmek için her türlü tuzağın kurulduğunu, ihanetlerin örgütlendiğini de biliyoruz. Ama kararlıyız ve kararlılığımızı sınayanlara buradan bir kez daha seslenmek istiyorum: Bizim kararlılığımızı sınayanların bulacağı tek şey, yine kararlılığımız, inadımız olacaktır. Türkiye İşçi Partisi’nin öteki adı inattır, kararlılıktır çünkü. Aklımızı, duygularımızı dumura uğratmak isteyenlerin bulacağı tek şey, halka ve devrime duyduğumuz inanç olacaktır. Bizi kirletmek, mücadelemize olan inancımıza karşı şüphe yaratmak isteyeceklerin bulacağı tek şey, Türkiye’nin en büyük şehirlerinden en ücra sokaklarına kadar, dört bir yanında, çıkarsız, hesapsız, karşılıksız biçimde sosyalizmin sesini halka ulaştıran yoldaşlarımızın emeği olacaktır.
‘HATA YAPMAKTAN KORKSAYDIK, KONFORLU SİYASET ALANLARIMIZDAN ASLA ÇIKMAZDIK’
İşte bu yüzden ‘Değiştireceğiz’ dedik. Değiştirme gücüne ve iradesine sahip olduğumuzu ilan ettik ve elbette bunun hatasız olmayacağını, bazen düşüp dizimizi kanatmadan, bazen sendeleyip yavaşlamadan yol alamayacağımızı da biliyorduk. Eğer hata yapmaktan korksaydık, konforlu siyaset alanlarımızdan asla çıkmaz ve bugün olduğumuz yerde olamaz, sosyalizm düşüncesinin bugün ulaştığı yaygınlığa ulaştıramazdık. Eğer bugün Türkiye İşçi Partisi çok kısa zamanda tüm toplumun kulağında, gözünde yer edebildiyse, politikalarıyla, mücadelesiyle bilinen, tartışılan, konuşulan ve tercihleri zorlayan bir hale geldiyse, bu mücadele etmek dışında başka bir yol bilmiyor olmasının karşılığıdır.
‘YALANCILARDAN DAHA GÜÇLÜ, ZALİMLERDEN DAHA CESUR, KORKAKLARDAN DAHA KARARLIYIZ’
Beni dinleyen, beni duyan, bana kulak kabartan, bizi seven-sevmeyen, inanan-inanmayan herkese ama herkese tüm kalbimle ve açık sözlükle ifade etmek isterim ki, biz yalancılardan daha güçlü, zalimlerden daha cesur, korkaklardan daha kararlıyız. Bu yüzden ‘Birlikte yapabiliriz’ diyoruz, ‘Birlikte kazanabiliriz’ diyoruz, ‘Birlikte güçlenebilir, birlikte hesap sorabilir, birlikte bize ait olanları, bizden çalınanları geri alabiliriz’ diyoruz. Bu ülke devrimcilerini özlüyor, biliyoruz. Devrimcilerin inancını, umudunu, erdemlerini arıyor, biliyoruz. Ve en önemlisi, bu ülke tarihi boyunca bağımsızlığı, aydınlığı, haysiyeti ve geleceği için verdiği kavgaları hep hatırlıyor, bunu da biliyoruz.
‘DEVRİMCİLERİN DÜRÜSTLÜĞÜNE GÜVENECEĞİNİZE İNANIYORUM’
Türkiye İşçi Partisi tam da bunlar için kuruldu. Bu inadı içinde, yüreğinde, aklında, bilincinde taşıyan yüzlerce, binlerce insan bugün ülkenin dört yanında çalışıyor. Belediye başkanlığında ve belediye meclisi üyeliğinde aday olup halkın sesini yerel yönetimlere taşımak, kentlerimizi ve mahallelerimizi halkla birlikte yönetmek için sorumluluk alıp bir adım öne çıktılar. Sizin 31 Mart’ta onları, bu ülkeyi ve halkı çıkarsız, hesapsız, karşılıksız seven devrimcileri yalnız bırakmayacağınıza inanıyorum. Sizin bu hırsızlık, arsızlık ve yolsuzluk düzeninin orta yerinde, sadece ve sadece devrimcilerin dürüstlüğüne güveneceğinize inanıyorum. 31 Mart’ta güvendiğiniz adayları oylarınızla destekleyeceğinizi biliyorum. Şairimizin dediği gibi: Bilirim, yarın diye bir şey var / Çeliğin su katılmamış yanı / Irmakları geçilecek, fırtınaların dinecek / Bir yanı var ömrümüzün, belki bir gün gülecek. Ağız dolusu gülüp, kucak dolusu sarılacağımız günlere olan inancımla, umutla selamlıyorum hepinizi.”
0 Yorum Yapıldı